DÜŞÜNDÜM, ben de böyle miyim diye. Zira karşıma oturdu hilal kaşlarını düşürdü, yüzünü de bulutlandırarak “ben öksüzdereyim” deyiverdi.
Hayır dedim, elbette değilsin.
An geldi aynı düşünceler zihnimde mekân tuttu. Dönüp duruyorlar mütemadiyen.
Üstelik şiddetini arttırarak.
Bir yanım onayladı, diğer tarafım ise şiddetle karşı çıktı.
Baktım olmayacak ortayı bulmaya çalıştım. Bir denge kurdum.
Yalnızca yağmur zamanı akan dereye öksüzdere deniyor.
Ben de öyleyim.
Gönül yağmurum ne vakit yağarsa ben o zaman çağlarım.
Coşkulanırım.
Taşarım.
Kendimden kendime bentleri yıkıp aşmalarım bundan.
Yeşilliklere bürünmem bu sebeple, bilesin.
Yağmur elini eteğini yüreğimden çektiğindeyse geçmişin yağmura doymuşluğu ve gelecek umutlarımla beslenirim.
Öksüzderesini kupkuru komaz, yine gelir.
Tekrar yağar.
Ve bu öksüzdere yine bayram eder her damlasıyla.
İnanırım.
12.12.2017