SİZİ bilemem ama benim naçizane fikrim bu: Paradoks yumağı gibiyiz.
Kendimizle çelişik bir hal yaşıyoruz.
Hemen itiraz etmeyin derim; biraz sabır lütfen. Azıcık düşünelim üzerinde.
Paradokstayım. Bana karşı olan yine benim.
Hem seviyorum hem de nefret edebiliyorum. İnadına ilgili olduğum da oluyor tamamen umursamaz davranışlarımda görülüyor.
İnananda benim inanmayanda.
Kendi içimde çelişkiler yaşıyorum. Doğru ve yanlışı aynı anda sinemde barındırıyorum.
Hem aykırı davranabiliyorum hem de inadına itaatkâr olabiliyorum.
Doğrularda var raflarımda yanlışlarda…
Bir bakmışsın tenzihe yönelmişim bir bakmışsın teşbihten dem vuruyorum. Manifatura dükkânındaki kumaş gibiyim. İçe katlanmış yanım da var dışa vuran tarafımda…
Bir an geliyor avam sokaklarındayım, bir başka vakit kendimi seçkinler pazarında bir şey beğenmeyen durumlarda buluyorum.
Kur’an’ın tümüne inandığımı söylüyorum ama sadece okuyarak geçip gittiğim âyetler hiç az değil…
An geliyor birincil anlamları öne çıkartırken yine bir zaman geliyor ikincil, üçüncül hatta beşincil manalara tutunuyorum.
Bir bakıyorum kabuğu beğenmiyor her şey özdedir diyorum bir bakıyorum kabuğa yapışmışım.
Gerçekten hangisiyim karışıyor.
Dedim ya, paradoks bir yumak gibiyim.
Sizi de siz bilirsiniz.
12.08.2020