DERSİMİZİN konusu bugün sotaya yatmak diyerek başladı. Yüzümde gayrı ihtiyari oluşan tebessümü usta hemen fark etti. İlk bakışta basit görünebilir ama aldanmayın dedi. Ardındansa ben hep size basit şeyler anlatıyorum. Sebebi ise hep basit gibi görünen meselelerde paçayı hırslarımıza kaptırırız dedi. Elektriğe tutulmuş gibi oldum. Düşününce hak verdim. İçimizdeki düşman kuvvetler bize yaptırmak istediği şeyleri basit, sıradan göstermiyor mu? Sonra bir defadan ne olacak gibi argümanlarla gelmiyor mu?
Aldatanlar, alavere dalavere çevirenler suret-i haktan görünmüyorlar mı? İyiliğimizi istiyorlar şekline bürünmüyorlar mı? Bizleri gizlenerek, sotaya yatarak en savunmasız anımızda yakalamıyorlar mı? Hele bir düşünün dedi.
Utanmadım desem yalan olur. Yüzüm kızardı başım öne düştü.
Esas cümleyi sona saklamış.
Ne kimseyi avlamak için sotaya yatın ne de çeldiricilerin, nefsinizin sotasına yakalanın.
Dikkat etmezseniz kıyıda keklik avlar gibi avlarlar. Yazık edersiniz kendinize.
Ne av olun düşmana ne de masuma avcı.
Korunmayı bilen korumayı da bilir.
12.02.2019