PEK çok konuda yaşadığımız durum burada da aynıyla yaşanmakta… Tersine bir hal içindeyiz.
En çok olmak istediğimiz hususlardan alabildiğine uzak iken en çok istemediğimiz hallerin tam da göbeğindeyiz.
Sağlıklı düşündüğümüzde mustarip olmamız gerekiyor. Öyle olduğumuzu gösteren işaretler de veriyoruz aslına bakarsanız. Ama buna rağmen ne halimizi değiştiriyoruz ne de attığımız nutukları…
Geçen yıl şikâyet ettiğimiz ne varsa bu senede eksiksiz olarak aynısı yapacağız. Zira önceki yılda aynı şekilde davranmıştık.
Hem dertlenmiştik hâlimizden hem de çıkmak için en küçük bir gayret göstermemiştik.
Yine tekrarlanacak.
Ruhumuzun işkencecisi olduk. Farkında değiliz diyemeyiz. Bal gibi farkındayız.
Kendimizi azaba düşürende biziz yakınanda…
En iyi arkadaşımızın en iyi arkadaşımız olmadığını yüz defa gördük, arkasından çokça kaynattık ama nedense devam etmeyi tercih ettik.
Bizim biz olmadığımızı ürettiğimiz yanlış davranışlardan görüyor ve “Bu ben değilim” diyoruz ama değişmeden aynı kötülükleri üretmeyi sürdüren de yine biziz.
Dışarıdan nasıl göründüğümüz kadar içeriden nasıl göründüğümüzü önemsemez olduk.
Kollarımızı kavuşturmuş kendimizi seyrediyoruz ama değişimin işaretini veremiyoruz.
Yüreğimiz tutuklu, iyilik üretemiyor ama biz bizar olduğumuz bu hali izlemekle yetiniyoruz.
En çok istediklerimiz ve en çok istemediklerimize dair gerçekçi bir liste oluştursak en çok istediklerimizden ne kadar uzak, en çok istemediklerimizin tam içinde olduğumuzu acıyla göreceğiz.
İnanmıyor musunuz?
Yüreğiniz dayanabilecekse denemesi bedava!
02.01.2020