HAYATA kör gözlerle bakıyoruz sanırım, göremeyişimiz bundan. Bilincimizi harekete geçirmediğimizde yaptığımız şey otomatik bir görmekten ibaret.
Hani otobüs çok süratli gittiği için pencereden bakan kişinin hem her şeyi görmesi hem de hiçbir şeyi görmemesi gibi bir durum bu.
Aynı anda hem görüp hem de görmemek ne acı.
Seni görüyorum ama senin özelliklerinin hiç birine de vakıf değilim.
Seni tanıyorum ama o kadar da tanımıyorum aslında gibi bir hal yaşadığımız.
Adını biliyorum, yüzünü tanıyorum, sesine aşinayım ama seni tanımıyorum.
Bunu fark ettiğimde aradım, gel dedim.
Gel, gözüm seni almaya hazır. Ne demek o dedi şaşırarak.
Alıcı gözle, idrakle, hissederek, ayrıntıların hiçbirini kaçırmayarak bakmak demek…
Öyle değil miydi dedi, değildi dedim maalesef değildi.
Gel, gözüm seni almaya hazır. Gülüşlerinin her haresini kaydedeceğim. Gözlerin bakışını, kısışını, yumuşunu, açışını her anını kaydedeceğim beynime, oradan da gönlüme göndereceğim.
Baş çevirişin, ses verişin, suskunluğun, elinle saçını düzeltişin, omuz düşürüşün, oturuşun, kalkışın, çayı nasıl içtiğin, nasıl dinlediğin, konuştuğun hepsine, hepsine yeniden bakacağım.
Ve alacağım hepsini.
Gözüm seni almaya hazır, hadi gel.
22.01.2019