NE zaman içime yönelsem zihnim bana bir yoğunluktan bahsediyor. Ama benim durumum tam bu değil. Bitmeyen, tükenmeyen bir meşgale…
Ustama sordum. Teyit etti beni. Kesret de denebilir buna dedi. Diğer adıyla çokluk.
Çokluk boğabilir insanı.
Yorar. Bunaltır. Görmen gerekenleri ıskalayabilirsin.
Vakti geçirilen herşey insana sıkıntı olarak döner. İlave telaş getirir en basitinden. Bu da çokluğa yeni bir ilave demektir.
Kesretten uzak dur ama yoğunluğun olsun diye ilave etti. Yoğunluk iyidir dedi. Sordum devamında şunları söyledi.
Yoğunlukların olmalı evladım. Yoğunlaştığın hususlar hep olmalı.
Yorgunlukların olmalı hatta.
Yoğunluğu olmayan satıhta kalır. Satırda kalır.
Sen sadırdakilere yoğunlaş.
Aşktan yoksun olma, orada yoğunlaş. Merhamette hele. Asla ihmal etme. Şefkati olmayanın sermayesi olmaz.
İlimde, irfanda, hikmette, mânâda yoğunlukların olmalı.
Dostlarla beraber yoğunlaşmaların olmalı. Sancıların olmalı hayata, hakikate dair.
Okumaya, anlamaya, anlatmaya, paylaşmaya ilişkin yoğunlukların olmalı.
Dinlemeye yoğunlaşmalısın evvela… İşitmesi olmayanın işiteni olmaz.
Duyarlı olmaya yoğunlaş… Kendine, çevreye, tabiata, insana, dünyaya yoğunlaş.
Demem o ki; insani yoğunlukların olsun.
02.05.2018