SADECE kendimi karmaşık sanırdım. Değilmiş. O da öyleymiş. Buna sevindim elbet. En çetrefilli konuları bir çocuğun bile anlayabileceği seviyede anlatabilirken en basit konuları dile getirirken iç içe geçmiş labirentler içinde dolaştırıyor hissi vermesi başka türlü nasıl izah edilebilir bilemedim.
Siz de kendinizi böyle hissettiğiniz olmaz mı? Bende çok olur. Kimse beni anlamıyor çığlıklarına yaslanmaz mısınız hiç?
Değişmek ve dönüşmek mukadder iken zamanı mühürleyip dondurma çabalarımız bu karmaşıklığın bir dışa vurumu değil mi?
Yenilmezlik duygusu içinde iken yerlere çalındığımız olmuyor mu?
Dün değiştirmek istediğim çok şey varken şu an üzerime çöreklenen tembellik neyin nesi?
Aradığımız hazineler neden her defasında girmeye korktuğumuz mağaralarda gömülü durur?
Doğrulanmamış bilgilerin peşinde kendimizi heder ederken apaçık hakikatlere neden gözümüzü kapatırız peki?
Daralan yollar, zor virajlar, çıkmaz sokaklar, aniden genişleyen caddeler…
Güllük gülistan derken bozan hava, güneşli iken yağmura yakalanma, soğuk algısı ile sıkı giyinmişken bahardan kalma günler…
İyi bildiğimizin kötü yüzünü göstermesi, kötü bellediğimizin peçesinin altında sımsıcak dostlukların tomurcuklanması…
Sevdiğimize gittiğimizde kısa yolun uzaması, vuslat zamanının süratle akması ama dertli vakitlerin bitip tükenmemesi…
Daha şu dünyadan bir şey anlamadık derken ömrün bitivermesi…
Tekrarladığımız hatalar, kendimizi ketlediğimiz için tadına varamadığımız mutluluklar…
Yorgunluklar, yılgınlıklar, düşüşler, kalkışlar…
Ve daha neler, neler…
Nedir tüm bunlar, içimizdeki muhteşem karmaşıklıktan başka?
17.12.2019