ŞAŞIRMAYIN, tam da bunu söylüyorum.
Bize lazım olan bu kesinlikle…
Kafa karışıklığı kötü olabilir ama sağlıklı kafa karışıklığı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
Sağlıklı kafa karışıklığı bize kendimizi sorgulama fırsatı verir.
Doğru dediklerimizin ne kadar doğru, yanlış bellediklerimizin ne kadarının yanlış olduğunu anlamamı sağlayabilir.
Hepimizin kendine göre sarsılmaz doğruları var. Peki, hakikat karşısında böyle midir?
Çoğumuzun mutlak yanlış telakki ettikleri var. Zaman, zemin ve idrakimizin değişmesi sonucunda bunlarda çuvalladığımızı görmedik mi?
Sevdiklerimizin sevilmeye layık olmadıklarını müşahede etmedik mi deneyimlerimizle?
Sevmediğimiz hatta nefret ettiğimiz nice kişi ve hususlarda da aynı karanlığa düşüp sonraları dostluk kurduklarımız hiç mi yok?
Ömür verilir dediğimiz nice mevzulara şimdi bir dakikamı bile heba etmem dediklerimiz az mı?
Demem o ki; bize sağlıklı bir kafa karışıklığı lazım.
Karışmalı, bulanmalı ki, netleşsin, durulaşsın.
Peki, bunun ölçüsü ne?
Özden beslenmek, kaynaktan almak…
Bunu yaparken yine doğru ve hassas ölçülerle hareket etmek.
Bulandırılamayacak kadar koruma altında olan oluktan su içmek.
Buradan beslenmek…
Sözün özü şu: Sağlıklı bir kafa karışıklığı yaşamalıyız. Soru sormak ve sorgulamaktan uzak düşmemeliyiz. Bildiğimiz her hususu yeniden düşünmeli yanlış düğmelediğimiz fikir gömleğimizi yeniden çözüp yeniden iliklemeliyiz.
Ve…
Bunu Allah ve Resulüne giderek yapmalıyız.
18.11.2020